comía

Kullanım örnekleri

comía
first-person singular imperfect indicative of comer
icon arrow

singular

Phonetic: "/ˈsɪŋɡjʊlə/"

Part Of Speech: noun


Definition: (grammar) A form of a word that refers to only one person or thing.


Definition: That which is not general; a specific determinate instance.

icon arrow

singular

Phonetic: "/ˈsɪŋɡjʊlə/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Being only one of a larger population.

Example: A singular experiment cannot be regarded as scientific proof of the existence of a phenomenon.


Definition: Being the only one of the kind; unique.

Example: She has a singular personality.


Definition: Distinguished by superiority: peerless, unmatched, eminent, exceptional, extraordinary.

Example: a man of singular gravity or attainments


Definition: Out of the ordinary; curious.

Example: It was very singular; I don't know why he did it.


Definition: (grammar) Referring to only one thing or person.


Definition: (of matrix) Having no inverse.


Definition: (of transformation) Having the property that the matrix of coefficients of the new variables has a determinant equal to zero.


Definition: (of a cardinal number) Not equal to its own cofinality.


Definition: Each; individual.

Example: to convey several parcels of land, all and singular


Definition: Engaged in by only one on a side; single.

icon arrow

imperfect

Part Of Speech: noun


Definition: Something having a minor flaw


Definition: (grammar) a tense of verbs used in describing a past action that is incomplete or continuous

icon arrow

imperfect

Part Of Speech: verb


Definition: To make imperfect

icon arrow

imperfect

Part Of Speech: adjective


Definition: Not perfect


Definition: Unisexual: having either male (with stamens) or female (with pistil) flowers, but not with both.


Definition: Known or expected to be polyphyletic, as of a form taxon.


Definition: Lacking some elementary organ that is essential to successful or normal activity.


Definition: (grammar) belonging to a tense of verbs used in describing a past action that is incomplete or continuous

icon arrow

indicative

Phonetic: "/ɪnˈdɪk.ə.tɪv/"

Part Of Speech: noun


Definition: (grammar) The indicative mood.


Definition: (grammar) A term in the indicative mood.

icon arrow

indicative

Phonetic: "/ɪnˈdɪk.ə.tɪv/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Serving as a sign, indication or suggestion of something

Example: He had pains indicative of a heart attack.


Definition: (grammar) of, or relating to the indicative mood

icon arrow

of

Phonetic: "/ɔv/"

Part Of Speech: preposition


Definition: Expressing distance or motion.


Definition: Expressing separation.


Definition: Expressing origin.


Definition: Expressing agency.


Definition: Expressing composition, substance.


Definition: Introducing subject matter.


Definition: Having partitive effect.


Definition: Expressing possession.


Definition: Forming the "objective genitive".


Definition: Expressing qualities or characteristics.


Definition: Expressing a point in time.

icon arrow

comer

Phonetic: "/ˈkʌmɚ/"

Part Of Speech: noun


Definition: One in a race who is catching up to others and shows promise of winning.


Definition: One who is catching up in some contest and has a likelihood of victory.


Definition: One who arrives.

Example: The champ will face all comers.

En İyi Tur-Eng Çevirmen

Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!

İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!Çevirinin anadilde gerçek anlamda ses çıkarabilmesi için dilsel doğruluğun yanı sıra kültürel özellikler ve bilginin de sağlanması esastır. Bu yüzden dilin nüanslarını bilen İngiltere'den tercümanlarla çalışıyoruz. Türkçe ve İngilizce tercümanlarımız, çeviride hiçbir şeyin kaybolmamasını sağlamak için sorularınızı yanıtlamak ve açıklamalar sağlamak için her zaman hazırdır. Tercümanımızın rekor sürede doğru çeviriler sunabilmesinden ve bunun hızlı, güvenli ve tamamen ücretsiz olmasından gurur duyuyoruz! Kullanıcılarımızı önemsiyoruz.Türkçe - İngilizce çevirmenimiz birçok dilbilimci ve geliştiricinin ürünüdür. Herhangi bir cümleyi, kelimeyi veya metnin tamamını hızlı ve tamamen ücretsiz çevirin! Çevirmenimiz 800'den fazla farklı dili anlamaktadır. Program medyadan büyük miktarda bilgi kullanır, bu nedenle tüm dünya haberlerini kapsar.