bektaşi üzümü familyası

Kullanım örnekleri

bektaşi üzümü familyası
gooseberry family
icon arrow

gooseberry

Part Of Speech: noun


Definition: A fruit, Ribes uva-crispa, related to the currant.

Example: We had a good haul of gooseberries from our bushes this year.


Definition: Any other plant or fruit in the subgenus Grossularia, distinguished from currants by bearing spines, including Ribes hirtellum, the American gooseberry.


Definition: Any of several other plants that are not closely related but bear fruit in some way similar:


Definition: (British slang) A chaperone.


Definition: An additional person who is neither necessary nor wanted in a given situation.

Example: Robert and Susan were so in love with each other that nobody could go near them without feeling like a gooseberry.


Definition: (British slang) A fool.


Definition: (British slang) A fantastic story; a tall tale; a hoax.


Definition: (British slang, usually in the plural) A testicle.

icon arrow

family

Phonetic: "/ˈfɛm(ɘ)li/"

Part Of Speech: noun


Definition: A group of people who are closely related to one another (by blood, marriage or adoption); kin; for example, a set of parents and their children; an immediate family.

Example: Our family lives in town.


Definition: An extended family; a group of people who are related to one another by blood or marriage.

Example: 1915, William T. Groves, A History and Genealogy of the Groves Family in America


Definition: A (close-knit) group of people related by blood, friendship, marriage, law, or custom, especially if they live or work together.

Example: Our company is one big happy family.


Definition: Lineage, especially an honorable one


Definition: A rank in the classification of organisms, below order and above genus; a taxon at that rank.

Example: Magnolias belong to the family Magnoliaceae.


Definition: Any group or aggregation of things classed together as kindred or related from possessing in common characteristics which distinguish them from other things of the same order.

Example: Doliracetam is a drug from the racetam family.


Definition: A group of instruments having the same basic method of tone production.

Example: the brass family;  the violin family


Definition: A group of languages believed to have descended from the same ancestral language.

Example: the Indo-European language family;  the Afroasiatic language family


Definition: Used attributively.

Example: For Apocynaceae, this type of flower is a family characteristic.

icon arrow

family

Phonetic: "/ˈfɛm(ɘ)li/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Suitable for children and adults.

Example: It's not good for a date, it's a family restaurant.


Definition: Conservative, traditional.

Example: The cultural struggle is for the survival of family values against all manner of atheistic amorality.


Definition: Homosexual.

Example: I knew he was family when I first met him.

icon arrow

family

Phonetic: "/ˈfɛm(ɘ)li/"

Part Of Speech: noun


Definition: A person belonging to a particular family; a close relative or relation.

Türkçe-İngilizce Şarkı Sözleri Çevirmeni

Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!

Çevirinize ince ayar yapmak için yerleşik sözlükleri kullanın: Tek tıklamayla eşanlamlılar ve örneklerle bağlam içi çeviriler, anlamlar, telaffuz ve diğer dil özelliklerinde sorunsuz bir şekilde uzmanlaşmanıza yardımcı olur. Kesinlikle ücretsiz, hızlı ve doğru çevirmen!Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.